Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi
Mail: bilgi@ibrahimcanter.com
Logo

Adres

Bağdat Cd. No:144 D:5 Çınar Apt. 34724 Feneryolu, Kadıköy, İstanbul

Telefon Numaralarımız

+90 532 342 00 31

+90 216 599 09 88

bilgi@ibrahimcanter.com

bilgi@ibrahimcanter.com

bilgi@ibrahimcanter.com

El Estetiği

Yaşlanmak hayatın kaçınılmaz bir sonucu olsa da modern dünyada yaşından genç gözükmek herkesin arzuladığı bir durumdur. Hemen herkes yüz germe, dolgu uygulamaları gibi medyanın popülerize ettiği yüze yönelik işlemler hakkında az yada çok bilgi sahibi olsa da yaşla belirginleşen izler sadece yüzü etkilememektedir. Kişinin yaptığı işlere göre çok değişkenlik gösterse de yaşımızı en belli eden bölgelerin başında eller gelir. Genel olarak ilerleyen yaşla eldeki yumuşak doku örtüsünde azalma, ciltte incelme ve lekelenme, damarlarda ve kemik yapılarda belirginleşme başlar.
Gençlikteki dolgun ve pürüzsüz ellere tekrar kavuşmak için Plastik Cerrahi çeşitli seçenekler sunar. El gençleştirme amacı ile yapılacak işlemle ellerdeki bu olumsuz deformiteleri ortadan kaldıracak değişiklikler yaratılmaya çalışılır. El sırtında azalmış olan cilt altı dokusunu yerine konulur, incelmiş ve yıpranmış cildin kalitesi arttırılır ve ciltteki lekeleri ortadan kaldırılır.

Cilt altını dolgunlaştırmak için el sırtına sentetik dolgular (hyaluronik asit türevleri) uygulanabileceği gibi kişinin kendi yağı da dolgu amacı ile kullanılabilir. Yağ enjeksiyonları ile yapılan uygulamalarda hem yağın dolgu etkisinden yararlanılarak eldeki hacim kaybı yerine konmuş olur, hem de yağ dokusu içerisindeki kök hücrelerin transferi ile cilt kalitesi arttırılır. Hatta bu etkinin daha belirgin hale gelmesi için uygulanacak yağ yine kişinin kendisinden elde edilen kök hücre kokteyli ile zenginleştirilebilir. Benzer şekilde vücutta bağ dokusunu üreten fibroblast adı verilen hücrelerin uygun ortamlarda çoğaltılarak (fibroblast kültüründen elde edilen hücreler) uygulanmasıyla da cilt altı bağ dokusu arttırılabilir. Ayrıca kişinin kanından elde edilen PRP solüsyonları da cildin rejenerasyon kapasitesini arttırmak için cilt altına veya uygulanacak yağa karıştırılarak hastaya tatbik edilebilir.

 

Başta maruz kalınan güneş ışınları olmak üzere eller kişinin hayatı boyunca pek çok dış etken ile karşılaşmaktadır. Tüm bu etkilerin neticesinde ilerleyen yaşlarda el sırtında yaşlılık lekeleri de denilen kahverengi, kırmızı lekeler oluşmaktadır. Tüm bu cilt lekeleri seyreltik asitlerin kullanıldığı kimyasal soyma ya da yüksek devirle dönen özel zımpara benzeri uçlar yardımı ile abrazyon (cilt soyularak) yapılarak ortadan kaldırılabilir. Gelişen teknoloji sayesinde fraksiyonel karbondioksit lazer uygulamaları ile hem daha kontrollü cilt soyma yapılabilmekte hem de cilt altı bağ dokusunun kendisini yenileyebilmesi için gereken uyarı verilebilmektedir. Birkaç seans halinde uygulanan lazer işlemleri neticesinde optimal sonuç elde edilir.

El gençleştirme işlemleri ellerinde yaşlanma belirtileri olan tüm hastalara yapılabilir.

Yaşla beraber ellerde oluşan değişiklikler şunlardır:

  1. Cilt altı dokusunun kaybı: Cilt altındaki yağ dokusunun kaybına bağlı olarak el sırtındaki cilt bollaşır ve kırışır, damarlar ve kemikler belirginleşir.
  2. Ciltte incelme ve yıpranma: Cilt kurur, kırışır ve incelir, parşömen kağıdı gibi kolayca yırtılabilecek bir hale gelir.
  3. Ciltte lekelenmeler: El sırtında yaşlılık lekeleri de denilen kahverengi, kırmızı lekeler oluşur. Bunlar güneş hasarına bağlı oluşur ve bir kısmı deri kanserine dönüşme riski taşır.

El gençleştirme işlemleri deri altında kaybedilmiş olan yağ dokusunu yerine koymak, cilt kalitesini arttırmak ve lekeleri ortadan kaldırmak şeklinde üç başlıkta toplanabilir.

  1. Yağ enjeksiyonları: Vücuttan alınan yağ dokusu belli işlemlerden geçirilip yoğunlaştırılır ve el sırtına verilir. Verilen yağ dokusu ile yumuşak doku kaybı onarılırken, yoğunlaştırılmış yağ dokusunun içerisinde bulunan kök hücreler dokuların kendini onarmasını ve yenilemesini sağlar.
  2. Dolgu uygulamaları: Yağ enjeksiyonu yerine daha kolay bir işlem olan dolgu uygulaması tercih edilebilir. Hyaluronik asit uygulamaları ofis ortamında yapılır ve bir yıldan uzun süre kalıcılığı vardır.
  3. Deriyi nemlendirme işlemleri: Zaman içerisinde incelen ve kuruyan deriyi içten nemlendirmek ve güçlendirmek için saf hyaluronik asit enjeksiyonları (Hydrate) yapılır. İkişer hafta arayla 4 kez yapılan bu uygulamaların yılda bir kere tekrarlanması ellerin gençliğini koruması açısından önemlidir.
  4. PRP uygulamaları: Hastanın kendisinden alınan kan içerisinden büyüme faktörleri çıkartılıp saflaştırılır ve deri altına enjekte edilir. Bu işlem dokuların kendisini yenilemesini sağlar. PRP uygulamaları tek başına yapılabileceği gibi, yağ ve hyluronik asit uygulamaları ile birlikte de kullanılabilir.
  5. Mikro-abrazyon: Yüksek devirle dönen özel uçlar yardımı ile el sırtındaki lekeler giderilir. Fazla ağrılı olmayan bu işlem ofis şartlarında uyuşturucu kremler kullanılarak gerçekleştirilir.
  6. Kimyasal soyma: El sırtı seyreltik asitlerle soyularak lekeler ile ince kırışıklıklar giderilir.

Yağ enjeksiyonları ameliyathane ortamında ve lokal anestezi – sedasyon altında gerçekleştirilir. Diğer işlemlerin tümü ofis şartlarında ve lokal anesteziklerle gerçekleştirilir.

Yağ enjeksiyonları yaklaşık 1 saat sürer. Ofis şartlarında yapılan işlemler yarım saat sürer.

El gençleştirme işlemleri ağrılı değildir ve lokal anestezi altında gerçekleştirilebilir.

Yağ enjeksiyonları sonrasında hastalar aynı gün evlerine gönderilir. Birkaç gün şişlik ve morluk olabilir. Hasta ertesi gün banyo yapabilir. Dolgu, PRP ve hydrate uygulamalarından sonra hafif şişme ve morluklar olabilir, ancak hastanın günlük aktivitesi etkilenmez. Mikro-abrazyon uygulamasından sonra bir miktar kızarıklık ve bazen kabuklanma olabilir. Hastaların işlemlerden sonra bol nemlendirici ve güneş koruyucu kullanmaları gereklidir.

Yapılan yağ enjeksiyonu ve dolgu uygulamaları yeterli dolgunluk sağlamayabilir. Bu tür durumlarda ilave uygulamalar gerekebilir.

El gençleştirme işlemlerinin sonucunun kalıcılığı uygulanan yönteme göre değişiklik gösterir. Hacim kazandırmak amacı ile uygulanan sentetik dolguların pek çoğunun etkisi geçicidir. Uygulanan polimer vücutta eridikçe kazandırdığı hacim etkisi de kaybolur. Benzer şekilde PRP uygulamalarındaki etki de geçicidir. İşlemin aralıklar ile tekrarlanması gereklidir. Yağ enjeksiyonu sonrasında verilen yağın bir kısmı kaybedilse de genellikle hedeflenen dolgunluk tek seferde elde edilir ve sonuç kalıcıdır. Yağ enjeksiyonu sırasında verilen kök hücreler de el cildinde kalıcı bir yenilenme sağlar.