Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi
Mail: bilgi@ibrahimcanter.com
Logo

Adres

Bağdat Cd. No:144 D:5 Çınar Apt. 34724 Feneryolu, Kadıköy, İstanbul

Telefon Numaralarımız

+90 532 342 00 31

+90 216 599 09 88

bilgi@ibrahimcanter.com

bilgi@ibrahimcanter.com

bilgi@ibrahimcanter.com

 

Konuşma Bozukluklarının Düzeltimi

Damak yarığı olup damak onarımı yapılan hastaların gelişim dönemlerinde konuşma bozukluklarının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. 

Konuşma; gırtlak, ağız boşluğu, burun boşluğu, dil ve damağın uygun şekilde kullanımıyla seslerin (fonemlerin) düzgün şekilde oluşturulması ve bir biri ardı sıra bir araya getirilmesi ile oluşturulan üst düzey bir beceridir. Anlaşılır ve düzgün bir konuşma, tüm bu organların (gırtlak, ağız boşluğu, burun boşluğu, dil ve damağın) doğru şekilde kullanılmasıyla mümkündür.

Konuşma, öğrenilen bir yetenektir. Bir kişi hayatının ne kadar erken dönemde bir dil öğrenirse, o dilin özgü seslerini (fonemleri) o kadar doğru bir şekilde çıkarabilir. Bu nedenle, insanlar yabancı bir dil öğrenirken, grameri (dil yapısını) ne kadar iyi öğrenirlerse öğrensinler, genellikle ana dillerinden gelen bir aksanla konuşurlar.

Damak onarımı geçiren bebeklerin konuşmaları 2.5-3 yaş civarında değerlendirilir. Konuşma patolojisi gözlenen (konuşması düzgün olmayan) bebeklerin ileri düzeyde değerlendirilmeye alınır. Damak yarığı onarımı geçiren bazı bebekler onarılan damağı nasıl kullanacaklarını bilemedikleri için damak yarığı onarımı sonrası kaslar doğru şekilde onarıldığı halde düzgün konuşamayabilirler. Nasıl ki tüm kasları sağlam olmasına rağmen insanların bir spor branşının gerekliliklerini yerine getirebilmeleri için özel antrenmanlara ihtiyacı varsa, bu gruptaki bebeklerin de onarılan damak kaslarını doğru bir şekilde kullanmayı öğrenip düzgün konuşabilmeleri için konuşma terapisine ihtiyaç duyarlar. Konuşma terapisi ile bu bebeklere sesleri doğru çıkarma becerisi öğretilir. Genellikle damak onarımı geçirmiş ancak konuşması düzgün olmayan hastaların büyük çoğunluğunun konuşmaları uygulanan fizyoterapi (konuşma terapisi) sonrasında düzelir.

Konuşma terapisi sonrasında hala konuşma sorunu yaşayan hastaların endoskopik ve/veya MRI görüntülemelerle değerlendirilmesi önemlidir. Bu hasta grubunda, yumuşak damak yetersizliği tespit edilirse, yeniden damak uzatma ameliyatları veya bademciklerin yanından veya boğazın arka duvarından küçük dile doku aktarımları gibi prosedürlerle damak fonksiyonları düzeltilmelidir. Bu işlemlerden sonra hastaların tekrar konuşma terapisi programlarına başlamaları gerekmektedir.

Bazı hastalarda konuşma sorunu, yumuşak damak fonksiyonundan ziyade damak onarımı sonrası oluşan damak fistüllerinden (burun boşluğu ile ağız boşluğu arasındaki deliklerden) kaynaklanabilir. Bu hasta grubunda, konuşmanın düzeltilmesi ve ağız-burun hijyeninin sağlanması için bu fistüllerin ameliyat ile kapatılması önemlidir.

Tıbbi olarak, tüm damak onarımı sonrası ortaya çıkan konuşma bozuklukları velofarengeal yetmezlik veya velofarengeal disfonksiyon olarak adlandırılır. Konuşma bozukluğunun doğru şekilde araştırılması ve nedenine yönelik tedavisi, çocuğun yaşının ilerlemeden en kısa sürede yapılması, dil gelişiminin mümkün olduğunca doğal seyrinde devam etmesi açısından önemlidir.